12 Şubat, 2016

YOGA

John Schumacher (ABD 68 yaşında)

YOGAYA GİRİŞ
Yoga, yaklaşık 5.000 yıl önce Hindistan’da ortaya çıkmış bir kişisel gelişim yöntemidir. Bir din değildir. Kendimizi değiştirmeye çalışmadığımız, kendi varoluşumuza destek verdiğimiz, bir uygulamadır. Yoga yapmaktaki amaç, beden ile zihnin bütün gücünü, ortaya çıkarmaktır. Yoga, rekabete dayalı bir spor da değildir.

Yogaya göre bir insanın yaşı, geçen yılların sayısıyla değil, omurgasının esnekliğiyle ölçülür. Tüm yaşamımız süresince vücudumuzu taşıyan omurgamızın sağlığı, gerçekten çok önemlidir. Bedenimizin fizyolojik yapısı, tüm güne yayılan zorlayıcı ve yorucu olmayan aktivitelere gereksinim duyar. Bu hareket ihtiyacını, basit yoga duruşları ile karşılayabiliriz.

Angela Farmer (Yunanistan, 73 yaşında)
Yaşlanmak, mutlaka ihtiyarlamak demek değildir. Her gün, kendinize ayıracağınız 10 dakika ile mükemmel sonuçlar elde edebilirsiniz. Yoga çalışmalarınızı şeker, un ve tuzu azaltılmış diyetle desteklerseniz, daha iyi sonuçlar alırsınız.

YOGANIN YARARLARI
Yoga duruşları yaşlanma sürecini yavaşlatmada önemli bir araçtır. Herhangi bir egzersiz yapmıyorsanız, bedeniniz sonunda çökecektir. Vücut, yaşayan bir makinadır ve diğer makinalar gibi bakım ister. Yoga duruşları, bedenin, yanlış kullanımdan, aşırı çalışmaktan, çok kalorili yemekler yemekten ve hareketsizlikten dolayı bozulmasını, önleyebilir.

Yoga duruşları, forma girmek ve formda kalmak için çok yararlıdır. Bu egzersizlerin düzenli yapılması halinde, kişiye sağladığı yararlar arasında; Daha genç bir görünüm, kadınlarda adet öncesi, menopoz öncesi ve menopoz dönemi sorunların ortadan kalkması, fiziksel güçte artış, duygusal ve zihinsel olarak, sağlıklı, uyumlu ve huzurlu olmak sayılmaktadır.

Yoganın göğüs ile karın bölgesinin sıkılaşmasına, kasların güçlenmesine, basit duruş bozukluklarına, cilde ve saçlara iyi geldiği bilinmektedir. Ayrıca yoganın sinir, sindirim, dolaşım sistemlerine, salgı bezlerine, prostat sorununa, akciğerlerin güçlenmesine, uyku düzenine, metabolizmanın hızlanmasına, bağışıklık sisteminin güçlenmesine, omurga ve eklemlerin esneklik kazanmasına, boyun, sırt, bel ağrılarına, iyi geldiği gözlemlenmiştir.

Yoga yapanlarda; astım, tansiyon, artrit, kalp rahatsızlığı, obezite, osteoporoz, madde bağımlılığı, depresyon, migren, sinüs sorunları gibi kronik rahatsızlıklar, hafifler ve zaman içinde ortadan kalkar.

YOGA YAPMAK
Patricia Walden (ABD, 64 yaşında)
Yoga, “Asana” denilen duruşlar, “Pranayama” denilen nefes teknikleri ve “Dyana” denilen meditasyon teknikleri ile yapılır. Yaklaşık 200 çeşit yoga duruşu vardır. Duruşlar, uygulayıcının yetenek ve gereksinimlerine göre 10 dakikadan iki saate kadar sürebilir. Kişi yorgun olduğunda, daha kısa ve basit hareketler yapmalıdır.

Yoga her gün, günün aynı saatlerinde uygulanmalıdır. Günün her saatinde uygulanabilir. Hareketler, üç temel duruştan oluşur. Bunlar; geriye eğilme, öne eğilme ve bükülme hareketleridir. Bu duruşlar, dengeli bir şekilde yapılmalıdır. Yani; arkaya eğildiysek, ardından öne eğilmeli, sağa büküldüysek, ardından sola bükülmeliyiz. Hareketler sırasında, burundan diyafram nefesi alınmalıdır. Örneğin, geriye eğilirken nefes alınır, öne eğilirken nefes verilir. Ayrıca, bedeni ve nefesi, zihin ile izleyerek, meditasyon da yapmış olursunuz.

Yoga esnemeleri, yavaş olmalı ve kademeli olarak geliştirilmelidir. Aşırı gayret sarf edilmemelidir. Eklemlerde veya kaslarda yoğun ağrı hissi duyulduğunda, yapılan hareket bırakılmalıdır.

YOGADA BESLENME
Yoga hareketleri, aç karına veya yemekten en az 2 saat sonra yapılmalıdır. Yogada kesin bir diyet yoktur. Ancak, düzenli yaşamak ve beslenmek elbette önemlidir. O nedenle, bazı yiyecek ve içeceklerden uzak durmak veya az tüketmek yararlıdır.
Janice Lennard (ABD 73 yaşında)
Yoga, özü itibariyle sadeliği, doğallığı, basitliği simgeler. Taze, hormonsuz, katkısız, işlem görmemiş, doğal yiyeceklerin tüketimi, yogaya uyumlu bir beslenme şeklidir.

Çiğ beslenmenin (Raw food) bedende enerjiyi arttırıcı, toksinlerden arındırıcı, yenileyici ve iyileştirici etkileri vardır. Hayvansal içerikli, unlu, nişastalı, şekerli gıdalar sindirim sistemini yorup, enerjiyi azaltırlar. Çiğ sebze ve meyvelere dayanan beslenme şekli, vücudu arındırır, enerjiyi yükseltir, bağışıklığı arttırır. Çiğ gıda ile beslenmek, özellikle ileri yaşlarda çok önemlidir. Genç bedenler, pişmiş gıdaları sindirecek ek enzimler salgılayabilirken, ileri yaştakilerde sindirim problemleri ve kabızlık ortaya çıkar.

YOGA FELSEFESİ
Yoga yapmak, doğru ve kaliteli yaşamak demektir. Yoganın Sanskritçe anlamı “Bütünleşmek” tir. Ayrılığın, benlik duygusunun (Ego) ortadan kalktığı, “Bir olma” durumudur. Yoga yapmak, sonsuz varoluşu selamlamaktır.

Bette Calman (Avustralya,  89 yaşında)
Yoga, kendimizi gözlemlememizi ve tanımamızı sağlar. Bu hale “Kendini bilme” denir. Düzenli yoga yaptığımızda, fiziksel bedenimizi tanımaya, nefesin işlevini, gücünü ve etkilerini algılamaya başlarız. Yoga yapan kimse, hoşgörülü, nazik, sevecen, özgürlükçü, merhametli, cesaretli ve yaratıcıdır. Sezgisi gelişmiştir. Farkındalıkla yaşar. Sağduyulu, sevgi doludur. Yoga yapan biri, tutucu ya da dogmatik olmaz.

Yoganın, herhangi bir din ya da inançla ilgisi yoktur. Her tür inanç sahibi de, inançsız da bir arada, zihne bu tür sonradan yerleştirilmiş yükleri ve sanal ayrımcılığı, sorgulamaksızın yoga yapabilirler. Çünkü yoga Evrenseldir. Hiçbir inançsal koşullanmayla, gerçek yoga bir arada olamaz. O yüzden, “Hinduizm” inancının telkin edilmeye çalışıldığı, sözde yoga mekânlarından, uzak durmak gerekir. Geçmişte büyük uygarlıkların ve özgür düşüncenin beşiği olmuş Hindistan’ı yozlaştıran Hinduizm yobazlığı, ülkemize de sıçramıştır.


Tao Porchon Lynch (ABD, 97 yaşında)
Gerçek bir yogi (yoga yapan erkek) veya yogini (yoga yapan kadın), sahte gurulara itibar etmez. Onların ışığı içlerindedir. Etrafta bol miktarda transandantal meditasyoncular, hare krişnacılar, sahaja yogacılar, mantra satanlar, dolaşmaktadır. Bunlardan bazıları, sapkınlıklarını o kadar ileriye götürmüşler ki derslerinde (!), büyük yogilerin, insanüstü güçlere sahip olduklarını söylemektedirler. Bunlara itibar ederseniz, bir hapishaneden kurtulmuşken, bir başka tür hapishaneye düşmüş, zihninizi başka bir esarete mahkûm etmiş olursunuz. Sufiliğin karşısındaki sofuluğun, mistikliğin karşısındaki miskinliğin, özgür düşünce karşısındaki yobazlığın ne demek olduğunu, bu sefil insanların yaşantısına bakarak, kolaylıkla görebilirsiniz. Kim size toplumsal yaşamdan soyutlanmanızı, inzivaya çekilmenizi telkin ediyorsa, ondan uzak durun.

Ritüelik sözcükler, mantralar ve basmakalıp duaların sürekli yinelenmesi, insanı uyuşturur, içine kapalı hâle getirir, zihne mahkûm ederek, mekanikleştirir, kaderci yapar. Kişinin özgürlüğünü ve dolayısıyla tüm yaratıcılığını, elinden alır. Gerçek bir yogi, hayatı özgürce, olgunlukla, sevgi ve merhametle, en önemlisi farkındalıkla yaşar.

Yoga ile özgün ve saf zihninize döner, zihnin efendisi olursunuz. Yaratıcılık zihinde başlar. Doğal dindarlık; sevgi temeline dayalı, bizim de parçası olduğumuz sonsuz Varoluş’ a, karşılıksız minnet ve şükran duymaktır. En güzel dua “Sevgiyle kalın” demektir.


Tao Porchon Lynch
Fotoğraflarda ileri yaşlarda yoga yapan insanlar görülmektedir. Bu görüntüler, düzenli yoga yapmanın ve doğru beslenmenin yararlarını belgeler niteliktedirler.

Referanslar:
WORBY, C. - Her Yönüyle Yoga
SOLEY, A. K. - www.derki.com

AŞAĞIDAKİ LİNKLERDE YOGA GÖRÜNTÜLERİ BULUNMAKTADIR:















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder